Ana sayfadan buraya direkt geçişi sağlamadık. Zaten bir kere okuyup bir daha açmayacaksınız. Bir önceki sayfada değiller diye her birini kötü karakter olarak algılamayın. Sadece bu yolculukta Hammit ile birlikte yola çıkmıyorlar. Fakat her birinin de kendine özgü halleri var.
Büyük Bilge:
Bilgin'in dedesi olduğunu söylemiştik. Fantastiko Ülkesi'nin yöneticisi olan yaşlı akbaba herkes tarafından saygı görür ve sözü dinlenir. Ne varki dediklerini bir tek "Bizimkiler" yanlış anlar. Aslında tüm tuzakları ve çıkış yollarını bilir fakat maceraya atılacak gücü kendinde bulamaz. Sözlerini bizim de dikkate almamızda fayda var.
Kukiler:
Kukileri herhangi bir hayvana benzetemedik. Bazı durumlarda insan da diyebiliyoruz. Top şeklini aldıklarında iki seçenekleri var. Ya kanatlarını kullanıp uçacaklar ya da kendi eksenlerinde hızla dönüp saldırıya geçecekler. Mavi kanatlılar elektrik, kahverenkliler toprak, yeşil renkliler ise hava ile kendilerini koruyorlar. Bazen bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın da diyebilirler bazen de hiç olmadık zamanda saldırgan olabilirler. Biz yine de sessizce maceramızda yol alalım. Kukileri kendi haline bırakalım.
Devler:
Aman yanlarına yaklaşmayın. Eğer dengelerini kaybederlerse pekmez kıvamına gelebilirsiniz. Fildişi Kulesi'ni koruduklarını sanan bu yarı sevimli devler horul horul uyuyorlar. Ne zaman ki Sosi ile Feti yine yapacaklarını yapıyor işte o zaman bize de gülmek düşüyor.
Çoban, Kurt ve Kuzu:
Maceramızla ilgileri olmayan, kendi hallerinde yaşamaya çalışan karakterlerimiz. Çözmeye çalıştıkları bir problem var ve ara ara karşımıza çıkıp bizim de kafamızı karıştırıyorlar. Heyecanın orta yerinde çobana da yardımcı olursanız seviniriz.
Kötüler:
İşte ne oluyorsa bunların yüzünden oluyor. Fantastiko'da ya da diğer ülkelerde gül gibi geçinip gitmek varken içindeki kötülüklere yenik düştükleri için sürekli arıza çıkartıyorlar. Tanımasak da olur ama yazmış bulunduk bir kere...
Ador:
Neymiş efendim, altın kristale sahip olup tüm fantastik ülkeleri yönetmek istiyormuş. Ador'a yönetme diyen yok ki. Ama her şeyin bir yolu yöntemi var değil mi? Her sene düzenlenen fantastik olimpiyatlarına adam gibi katılırsın, birinci olursun, o zaman zaten altın kristali sana verirler. Ama huylu huyundan vaz geçer mi? İşi gücü hile, başkalarına engel olma falan filan. Açıkçası biz Ador'u sevmedik. Çünkü Fantastiko sakinlerinin diğer ülkelere açılan kapısını kapatmış. Neden? Fantastik olimpiyatlarına katılmasınlar diye.
Ama dur sen Adooooor! Bakalım tuzakların Hammit ve arkadaşlarına engel olacak mı?
Duban:
Sanmayın ki Ador yalnız. Onun da yardımcıları var. Ador ise görünmez askerlerin lideri. Üzerinde pelerini varken nerede olduğunu biliyoruz. Fakat bir anda dumana dönüşüyor ve hızla kareket edip hedefine ulaşıyor. Eğer kitabı okurken burnunuza kötü kokular gelirse çaktırmadan sağa sola bakın.